26 Ağustos 2010 Perşembe

Kutsal Şehir Haridwar.......


24. Ağustos. 2010.
Haridvar’da da, Varanisi’de olduğu gibi Ganj nehri tanrısı Ganga’ya saygılarını göndermek için Aarti törenleri yapılıyor. Hindistan’nın bir çok şehrinden buraya gelen insanlar, kutsal Ganj nehrinde banyo yapıp arınıyorlar, akşam saat 7:00 da da Aarti törenlerine katılıyorlar. Ayrıca Hindu hacıları yine Haridvar’daki Mansa devi isimli Temple’a giderek Mansa devi tanrısına şükranlarını sunuyorlar. Bu tapınakta bir de telli baba usulu dilek dileme imkanı var. Telli babadan farklı olarak tel yerine kırmızı ip kullanılıyor. Burada yapılan tüm dilekler kesinlikle gerçekleşiyormuş haberiniz olsun.

Gelelim benim Haridvar’a gelişime; Tren gece saat 22:30’ da Haridvar’a vardı. Otelim, Haridvar’dan yarım saat uzaklıktaki Rishikesh bölgesindeydi. Rishikesh, Haridvar’a göre daha sakin bir yer ve anladığım kadarıyla tüm yabancılar Rishikesh’te kalmayı tercih ediyorlar. Rishikesh’e araç girişi yasaklanmış. Otelinize ulaşmak için aracınızla belli bir bölüme kadar geliyorsunuz sonrasında ise genişliği 1,5-2 metre civarında olan Ram Jhoola köprüsünden karşı kıyıya bisiklet, motosiklet ile veya yürüyerek geçiyorsunuz. Bu yazdıklarım oteliniz Ram Jhoola köprüsünün bulunduğu bölgede ise geçerli. Bir de Laksman Jhoola köprüsünün bulunduğu bölge var. Bu köprünün ilk köprüye olan uzaklığı 2 km kadar. Laksman Jhoola köprüsüne gidecekseniz 2 km daha yürümeniz gerekiyor. Ayırca isterseniz arka yoldan araçla da gitme imkanınız olabiliyor.

Neyse Ram Jhoola köprü girişinin olduğu yere kadar taksi ile geldim. Taksi şöförü bundan sonraki yol için otelin bana motosiklet ayarladığını söyledi. Bir iki dakika sonra motosiklet göründü. 22 kiloluk bavulum ve ben motosikletin üzerine binerek karşı kıyıya doğru hareket ettik. Halim tıpkı garip video görüntülerinki gibiydi. Mutlaka görmenizi isterdim.

Otele vardığımızda saat 24:00’a geliyordu. Ertesi gün sabah kahvaltısını kaldığım otelde yapmaya karar verdim. Restaurantta benimle birlikte kahvaltı eden bir çift daha vardı. İngilizce konuşuyorlardı. Kızın aksanından türk olabileceğini düşündüm. Birbirimize günaydın dedik ve konuşma başladı. Buraya yeni geldiklerini ve gezilecek yerler hakkında önerim olup olmadığını sordular. Ben de onlar gibi yeni geldiğimi isterler ise Hindistan gezi rehberi kitabımdan bir kaç güzel yer bilgisini verebileceğimi söyledim. Sonradan çocuğun Alman, kızın da Türk olduğunu, Almanya’da yaşadıklarını, 2 ay süreyle Hindistan’ı gezeceklerini, buradan sonra Calcutta, Darjeelang, Güney’de turistlerin henüz keşfetmediği bir Hindistan adasına ve oradan da Nepal’e gideceklerini öğrendim. Genelde turist yüzü görmemiş yerlere gitmeyi tercih ediyorlardı. Onlara özenmedim desem yalan olur. Neyse biraz daha konuştuk ve kendilerine kalacak aşram bulmak üzere otelden ayrıldılar. Ben de o günkü gezimi planlamaya başladım. Dışarıda yağmur yağıyordu. Yağmur son 15 gündür sürekli yağıyormuş. Anladığım kadarıyla yağmurdan kurtulmak mümkün olmayacaktı. Önce otelin hemen yanındaki internet cafede biraz oyalanıp maillerimi yanıtladım. Sonra o günün ilk durağı olan Beatles Aşramına doğru yürümeye başladım. Resepsiyondaki adam Beathles Aşramının ormanlık alanda olduğunu ve tek başıma yürüyeceksem dikkatli olmam gerektiği konusunda beni uyardı. 15-20 dakika kadar yürüdüm. Etrafta dilenciler çoğunluktaydı. Sokaklarda benden başka yabancı yoktu.

Yağmur öyle şiddetliydi ki üzerimdeki yağmurluk işlevini yitirmişti. Yürüdüğüm yolun ilerisinde yağmurdan dolayı yükselen su, yolu kapatmıştı. Beatles Aşramına gideceksem bu su barikatını aşmam gerekiyordu. Hadi bismillah diyerek suyun içinden yürüyerek karşıya geçtim, güzel ağaçlıklı bir bölüme gelmiştim. Yol gittikçe ıssızlaşmıştı. İleride evsiz adamların yaşadıkları ağaç evler göründü. Yağmurdan sırılsıklam olmuştum. Beatles sevdamdan vazgeçmeye karar vererek otele döndüm. Üstümü değiştirip kurulandıktan sonra Laksman Jhoola ve Ram Joola köprüsünün bulunduğu tarafa doğru yürümeye başladım. Yoldan kendime bir şemsiye aldım. Çünkü yağmur halen devam ediyordu fakat biraz hafiflemişti. Yürüdüğüm yolda sağlı sollu bir kaç tapınak vardı.

Ganj nehrine akan tapınakların bir tanesinin nehre bakan yüzünde kocaman bir Shiva (*) heykeli vardı. Bir kaç fotoğraf çektikten sonra Laksman Jhoola köprüsüne doğru yol aldım.

(*) Shiva Kaplan postu üzerinde oturan boynunda kobra yılanı dolanmış, saçlarından akan su ile Ganj nehrinin oluştuğu, 3 çatallı mızrağı taşıyan bir tanrıdır. Shiva, yaratma yok etme ve yeniden yaratma işlevinden sorumludur. Geçmişte büyülü güçler tarafından karartılan okyanuslar zehirle dolmuş ve tüm tanrılar korkarak kenara çekilmiş. Shiva tüm zehiri içerek dünyayı kurtarmış. Kaynak : Hindistan gezi rehberi - Zafer Bozkaya

Laksman Jhoola köprüsünün bulunduğu yerde ise bir kaç Hindu tapınağı, hediyelik eşya ve giyecek satan dükkanlar, bir sürü café ve restaurant vardı. Buradaki bir dükkandan kendime japa mala aldım. Japa Mala, Budist ve Hindular tarafından meditasyona odaklanmak için kullandıkları bir tesbih. 108 boncuktan oluşuyor. Öğrendiğime göre ‘Om mani shivaya’ mantrasını japa mala ile tesbih çeker gibi çektiğinizde topraklanmanızı sağlıyormuş.


Laksman köprüsünü de gördükten sonra Haridvar’da Aarti törenlerini seyretmek üzere Haridvar’a gitmek üzere bir rikşa ile anlaştım. Haridvar’a geldiğimde şok geçiriyordum. Aranızda Midyat, Milas’ı gören var ise beni çok iyi anlayacaktır. Zihnimi etraftaki karmaşa ve pislikten uzaklaştırıp sadece buraya geliş amacıma odaklayarak Mansa devi tapınağına doğru ilerledim. Tapınağa çıkarken teleferiğe bindim. Mansa devi tapınağına başta da belirttiğim gibi hindu hacılar şükranlarını sunmak için geliyorlar İsteyenler dilekte de bulunuyorlar. Ancak Tapınağa girerken ayakkabınızı çıkarmanızı istiyorlar. Tapınağa giriş yolu çamurlu ve pis olduğundan terliklerini çıkartmak istemedim ve burada dilek dilemekten vazgeçtim. Nasılsa Agra’da gerekeni yapmıştım.


Mansa devi tapınağından sonra Aarti törenlerinin yapıldığı bölgeye doğru yürüdüm. Törenlerin başlamasına daha bir saat vardı. Ganj nehrinin kenarındaki Ghatlarda oturup nehirde banyo yapanları, seyretmeye başladım. Yanımdan gelip geçenler büyük bir ilgi ile beni süzüyorlardı. Hindistan’a gelişimin onuncu günüydü ve artık bu bakışlara alışmıştım. Sarışın, açık tenli ve yabancı olmam onlara enteresan geliyordu. Bir kaç kişi birlikte fotoğraf çektirmek istedi. Kabul ettim.
Saat 19:00 gibi törenin başladığını haber veren çanlar çalmaya başladı. Aynı anda dolunayın yavaş yavaş süzülerek yukarı doğru yükseldiğini farkettim. Etraf hafif alacakaranlıktı. Meşaleler yanmış, herkes birlikte aynı ilahiyi söylemeye başlamıştı. Bazıları dilekleri kabul olsun diye içinde gül yaprakları ve mumun olduğu yapraktan yapılmış kaseleri ganj nehrine bırakıyorlardı. Ganj nehri mum ışıkları ile ışıl ışıl olmuştu. Manzara çok etkileyiciydi. Böyle bir görüntüde şehrin pisliği ile karmaşası insanın aklına bile gelmiyordu. Tören bitti ve kalabalığa kalmadan Rishikesh’e gitmek üzere hemen oradan ayrıldım. Tören sırasındaki o büyülü görüntüyü hep hatırlayacaktım. Ancak ayaklarım iflas etmişti. Otele gittiğime bepantene başvurmam gerekecekti.


O akşam otelde akşam yemeğimi yedikten sonra güzel bir banyo yapıp erkenden uyudum. Gün boyunca çok yorulmuştum. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra tekrar Laksman Jhoola köprüsünün bulunduğu yere gittim ve bir cafede zencefilli, limonlu çay ile elmalı bir kek yiyip biraz keyif yaptım. Öğleden sonra Rishikesh’den Chakki bank’a oradan da Dharalamsa’ya doğru yol alacaktım.

Rishikesh’ten kalkacak olan tren tam zamanında kalktı ve tam zamanında Chakkibank’a geldi. Beni Dharalamsa’ya götürecek taksi de tren istasyonuna tam zamanında gelmişti. Bu sefer hiç beklememiştim. Şansım yaver gitmişti.
Bundan sonraki durağım Dharalamsa. Dharalamsa, Hindistan’nın Çin’in Tibet’i işgalinden sonra Tibetlilere kucak açtığı şehir. 1959 yılından beri de 14.ncü Dalai Lama’da burada yaşamakta.

Bir sonraki yazımda Dharalamsa’da buluşmak üzere …..
Om Mani Padme Hum

Sevgiler

Haridvar Gezisine Ait Tipler

1-Haridvar yerine Rishkesh’te bir otelde kalmanızı öneriyorum
2-Rishikesh’te hediyelik eşyaların fiyatları çok hesaplı, alış veriş yapmak için Rishikesh’i bekleyin
3-Rishikesh’te yoga, ayurveda, masal, refleksoloji, paranayama, tarot vb. Kurslara katılabileceğiniz bir sürü yer var. Hangisi iyidir onu bilemiyorum. Fiyatlarını araştırmadım ama İstanbul fiyatlarına göre daha uygun olduğuna eminim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder