14 Eylül 2010 Salı

Dharalamsa Günlerim Devam Ediyor

Tushita Meditaton Centre’da eğitim bittikten sonra orada tanıştığım dostlarım ile vedalaştıktan sonra bir rikşa kiralayarak Mc Leod-Dharalamsa’ya doğru yol aldım. Acele etmemin sebebi 17.Karmapa’nın Çarşamba ve Cumartesi günleri yaptığı Blessing ritüeline katılabilmekti. Belinda’yı aradığımda onun taksi ile Gyuto manastırına doğru gittğini öğrendim. Telefonum eğitim süresince kapalı kaldığından bana ulaşamamıştı. Blessing ritüelinin başlamasına yarım saat kaldığını söyledi. Ben de hemen taksiye binip Gyuto’ya doğru hareket ettim. Gyuto manastırına geldiğimde saat tam 14:00 dı. Kayıt yerine doğru hızla ilerliyordum ki Thinley ile Belinda’nın bana seslendiğini duydum. Sesin geldiği yöne baktığımda Karmapa’yı görmeye gelmiş diğer insanlarla birlikte oturduklarını farkettim. Maalesef hepimiz boşuna gelmiştik.

Karmapa hastaydı ve bugünkü blessingi yapamayacaktı. Budizm kursundan daha yeni çıkmış biri olarak Karmapa’nın bu rahatsızlığından dolayı zihni üzerinde biraz çalışması gerektiği konusunda şaka yaptım ama Karmapa fan’leri şakamı beğenmemiş olmalılar ki hiç biri gülmedi. Bir müddet sonra 17. Karmapa tapınağına yapışık olarak inşa edilmiş evin çatı katındaki balkonda ağzında maskesi ile göründü. Herkes aşağıdan Karmapa’ya doğru bakarak saygılarını sunmaya başladı. Manastırda bir müddet daha oyalandıktan sonra Nicole ile Dalai Lama Teaching’inden sonraki blessing gününde buluşmak üzere ayrıldık.
Belinda ertesi gün Avustralya’ya dönecekti. O akşam Belinda’ya Carpe Diem’de veda yemeği yaptık. Yemekte Belinda’nın enteresan hikayelerinden birini daha dinledim. Alem kadındı gerçekten. Ertesi gün ise her zamanki gibi Belinda ile kahvaltımızı Coffe Talk’ta yaptıktan sonra bazı dostlarına hediyelik eşya alması için Temple Road’taki pazara gittik. Belinda alışverişini tamamladıktan sonra vedalaşıp ayrıldık.

Sevgili Belinda, Dharalamsa’daki günlerimi kolaylaştıran insan, yaşamıma kısa bir müddet girmiş olsa da bende önemli farkındalık yarattı. Ona çok teşekkür ediyorum.
Belinda gittikten sonra Dharalamsa’da görmeyi planladığım son iki yerden biri olan Shiva tapınağı ve Shiva cafeye doğru yola çıktım.

Shiva tapınağına yaklaştığımı çevrenin değişiminden hemen anladım. Artık Hindistan’ın Tibet bölgesinde değil gerçek Hindistan’daydım. Shiva tapınağından sonra sola doğru uzanan dağların arasındaki patika yoldan tepedeki Shiva cafeye doğru ilerledim. Yolun sol tarafında yer yer mani taşlarından yapılmış meditasyon kovukları ve bu kovukların arkasında ise yemyeşil dağlar, yolun sağ tarafında ise kocaman bir yar ve bu yarın tabanında büyük kayalar ve dağların arasından akan gümbür gümbür şelale görünüyordu. En tepeye geldiğimde ise Shiva cafe karşıladı beni. Buranın manzarası çok güzel olsa da hiyjen sorunu olduğunu düşündüğümden bir kaç fotoğraf çektikten sonra geldiğim yoldan etrafı seyrederek geri döndüm. Akşam olduğunda ise Carpe Diem’de kendime güzel bir Thali ısmarladım. Buraya geldiğinizde mutlaka yiyin.Bizim ağız tadımıza uyan güzel bir Hint yemeği.

Ertesi gün kora (*) yolunda bir tur attıktan sonra Ana Tapınakta 21 adet prostration (**) yaptım. Sonra sabah kahvaltımı yapmak üzere coffe talk’a gittim. Kahvaltıdan sonra ise meditasyon ve tibetain yogası yapmak üzere Tushita meditation centre’a oradan da Tibetian Children Village’ a gittim. Girişte özel izinle girelebileceği yazıyor olsa da şansımı denemeye karar verdim. Köyün kapısının içerisinden girdiğmde şansıma kapıdaki güvenlik yoktu. Köyde, sınıflıklar, kocaman bir oyun sahası, kapalı oyun alanı, kantin, kütüphane, dispanser ve içerisinde çocukların yaşadığı evler vardı. Bir takım yetkinlikleriniz var ise örneğin ingilizce, bilgisayar hocalığı gibi isterseniz burada gönüllü olarak çalışıp bu çocuklara yardım edebilir hem de buraları görmüş olursunuz. Ancak gönüllü olarak çalışmanız için minimum bir ayınızı ayırmanız isteniyor. Ayrıca isteyen 40 usd karşılığında bir çocuğun bir yıllık giderini finanse edebiliyor. Buradaki çocuklar Tibet’ten buraya 28 ve 45 günlük olmak üzere 2 alternatifli yol üzerinden zor şartlar altında getirilmişler. Ama yine de hepsi çok ama çok mutlu görünüyorlar.



Tibetian Children Vilage’ı gezdikten sonra Dharalamsa’ya geri döndüm. Ertesi gün Dalai Lama’nın Heart Sutra Teaching’i başlayacaktı. Yine heyecanlı ve farkındalıklarla dolu günler beni bekliyordu.

Dalai Lama teaching günlerinde buluşmak üzere
Sevgiler

Tashi Delek

(*) Kora Yolu: Ormanın içinden Ana Tapınağın etrafındaki 2 km civarı uzunluğundaki keçi yolundan ilerleyerek yürüyorsunuz. Kabede yapılan umrenin benzeri bir ritüel. Belli noktalara gelindiğinde özel dualar yapılıyor. Yol üzerinde Om Mani Padme Hom çarkları, stupaların olduğu kutsal bir bölüm ve manastır yer alıyor. Sabah saat 6:30 gibi oralardaysanız monklar tarafından yapılan seramoniyi dinleyebiliyorsunuz. Manzarası muhteşem tüm Dharalamsa şehri ayağınızın altında, şanslıysanız yolunuzun üzerinde inek ve maymunlar ile karşılaşabilirsiniz.
(**) Prostration: Bizim namaza benzer hareket türü. 3, 7 ve 21 veya daha fazla kere yapabiliyor. Sizin seçiminize bağlı. En her sabah 21 adet yapıyordum. 21 tane yaptıktan sonra bedeninizdeki enerjinin arttığını hissediyorsunuz. Prostration yaparken özel dualar da ediliyor. Ben Om Mani Padme Om mantrasını seçtim.

1 yorum:

  1. Sibelciğim, Büyük bir zevkle ve heyecanla izliyorum.Süpersin...
    Muhsin

    YanıtlaSil